24 Nisan 2011 Pazar

Moda tasarım okumak... Demek...

Ben bugün biraz moda tasarım okuyan gençliğin çilesinden bahsetmek istiyorum. Açıkçası defilelerde & fotograflarda herşey güllük gülistanlık gözükürken, ne çileler çektiğimizi, bazılarına garip gelen şeylerin bizim için nasıl alışkanlığa dönüştüğünü size anlatıcam...
Öncelikleee...

Hayatımda şuana kadar derli toplu çalışabilen bir moda tasarım ögrencisi görmedim. O yüzden şöyle bi genelleme yapsam yalan söylemiş sayılmam herhalde: Moda tasarım ögrencisi dağınıktır!
Toplu olmak istese bile maalesef başarması çok zordur!

Ve bu dağınıklığı çoğu zaman bi yerden bi yere taşıması gerekir:D

Tasarımlarını illa açık gözüyle yapacak diye bu kural da yoktur. Deneysel çalışacağım diye daldan dala, yöntemden yönteme atlar durur.
Gözü kapalı demişken, doya doya uyuyabildiği günler sınırlıdır.
Zira diğer bölümlerle karşılaştırmak gerekirse normal bir üniversite öğrencisi günün en fazla 8 saatini okula gel gite harcayıp , geri kalan kısmını hayatına ayırabilirken. Moda tasarım öğrencisi günün her saatinin anlamını gayet net bilir, kuşluk vakitleri, sıçtın mavileri, yat sıbar yemekleri onun için vazgeçilmezidir.

Günün 24 saati onun için moda tasarım bölümüne ayrılmıştır.

Mimarlık öğrencileriyle sonu benzeme dahi kaderi pek bir benzemektedir. Genelde sabahlamaları ortak olan bu bölümlerde ortak bir gönül bağı mevcuttur. :)

Çoğu zaman pek çok özel şeyi kaçırır. Arkadaşlarının doğum günleri, konserler, ailece çıkılacak pazar gezileri onun için herzaman ertelenen planlardır...


İlla kumaşla çalışacak diye de bi kural yoktur pek tabi... Malzeme ayırt etmeksizin çalışır... Yerlerde çalışır,masada çalışır, masanın üstüne çıkar çalışır...


 Kumaşla çalışırkende çoğu zaman elindeki kumaşı beğenmez, rengini değiştirme çabasına girer, degrade efektli elbisenin, degrade efektli bi elden daha güzel gözükecegini bilse bile, kaçınılmaz son gene onu bulur.
(degrade: renk geçişi)

Tırnaklara sürülen ojelerin bahsine hiç girmeyeyim, sapasağlam kurumayı becerebilen bir oje kaç saat sakin sakin tırnakta durur tam bilemiyorum..

Birşeyler için sebep sonuç ilişkisi kurulacaksa bunu en iyi kuracak kişi, gerekirse en hızlısından bir nedene baglayacak kişi gene moda ögrencileridir. 

Moda tasarımında iyi çizmek gerekir mi diyen kişilere gelsin bu anlattıklarımda...
Moda tasarımı okuyan kimse birer ressam değildir. Moda tasarımı okuyan kişide öncelikle yaratıcılık olması gerekmektedir, bunu ifade etme yollarından biridir sadece; çizim...

Aklıma gelenler şimdilik bunlar...
Öperim sizleri =)